ISTE İSTEDEĞİNİZ HERŞEY
LİSTELER  
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  FUTBOL
  Yaşam
  ATATÜRK
  Silkroad
  KNİGHT
  MSN adresler
  BiteFight
ATATÜRK

Çocukluk ve Gençlik yılları (1881 - 1905) 

Mustafa Kemal Atatürk, 1881 tarihinde Selanik, Kasımiye Mahallesi, Islahhane Caddesi'nde bugün müze olan evde doğdu. 1839 doğumlu olan babası Ali Rıza Efendi aslen Manastır'a bağlı Debre-i Bâlâ /Aşağı Debre'dendir. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. 1857 doğumlu olan Zübeyde Hanım, Sarıgüllü Hacı Sofu ailesinden Varyemezoğlu İbrahim Feyzullah Efendi'nin kızı olup aslen Vodina'ya bağlı Sarıgöl bucağındandır.

Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Efendi'nin altı çocukları oldu: Fatma (1871/72-1875), Ahmet (1874-1883), Ömer (1875-1883), Mustafa (Kemal Atatürk) (1881-1938), Makbule (Boysan, Atadan) (1885-1956) ve Naciye (1889-1901). Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü. Kardeşlerinden Fatma dört, Ahmet dokuz, Ömer sekiz yaşlarında o senelerde salgın olan kuşpalazı (difteri) hastalığından çocuk yaşlarında öldüler. En küçük kardeşi Naciye Mustafa Kemal Harp Okulu'nu bitirdiği sene, oniki yaşındayken verem hastalığına yakalanıp hayatını kaybetti. Kardeşlerinden sadece Makbule Hanım 1956 yılına kadar yaşadı.

Mustafa, öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı; sonra babasının isteğiyle Mektebi Şemsi İbtidai Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde Hüseyin dayısının yanında kaldıktan sonra Selanik'e dönüp okulunu bitirdi. Bu arada Zübeyde Hanım, Selanik'te gümrük memuru olan Ragıp Bey ile evlendi. Şimdi müze olan Koca Kasım Paşa Mahallesi Islahhane Caddesi'ndeki ev, bu Ragıp Bey'in evidir. Ali Rıza Bey ile birlikte ailesi Ahmed Sübaşı Mahallesin'deki Sanayi Mektebi karşısındaki evde oturmuşlardı. Selanik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdadisi'ni bitirip, İstanbul'da Harbiye-i Şahane'de öğrenime başladı. 1902 yılında mülazim (teğmen) rütbesiyle mezun oldu, Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle akademiyi tamamladı.

Olgunlaşma dönemi (1905 - 1911) 

1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı.

Birinci Libya görevi (1908) 

1908 yılının Temmuz ayındaki Jön Türk devriminden sonra Sonbahar aylarında İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından oradaki toplumsal ve siyasal sorunları ve güvenlik problemlerini incelemek üzere Libya'ya gönderildi. Burada 1908 devriminin fikirlerini Libyalılar'a yaymaya ve buradaki nüfusun farklı kesimlerinden gelen kimseleri Jön Türk politikasına kazanmaya çalıştı. [1] Bu siyasi görevin yanı sıra bölge halkının güvenliği ile de ilgilendi. Kentin dışında yapılan bir savaş tatbikatında Bingazi garnizonuna önderlik ederek askerlere modern taktikler öğretti. Bu tatbikat süresince asi bir şeyhin evini sararak bölgede sistem karşıtı başka güçlü kişilere örnek olması için onu dize getirdi. Ayrıca hem kentli, hem de kırsal bölge insanlarını korumak için bir yedek asker ordusu planlamaya başladı.[2]

Hareket Ordusu (1909) 

13 Nisan 1909'da Jön Türk devrimine karşı başlayan 31 Mart Ayaklanması'nı bastırmak üzere Selanik'ten hareket ederek Mahmut Şevket Paşa komutasında 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. Daha sonra bu görevi Binbaşı Enver Bey devraldı.

Fransa seyahati ve İstanbul'a dönüş (1910-1911) [değiştir]

Mustafa Kemal 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. 1911 yılında İstanbul'da Genelkurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.

External Timeline
Grafik zaman çizelgesi bulunmaktadır:

Yöneticilik yılları (1911 - 1919) [değiştir]

1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan Trablusgarp Savaşı'nda, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk, Sireanik ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşı'nı kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi.

External Timeline
Grafik zaman çizelgesi bulunmaktadır:

Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında önemli hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Hayatının ilk aşk ilişkisini de burada, bir Bulgar kızı ile yaşadı. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı Devleti de savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümen'i kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi.

Bulgaristan ve Mustafa Kemal 

Bulgaristan, Mustafa Kemal'in hayatında en büyük etki yapan ülke olmuştur. Atatürk'ün Bulgaristan'da geçen hayatı incelendiği zaman ileride yaptığı birçok devrimi daha yıllar öncesi Sofya'da görev yaptığı sırada düşündüğü ve şekillendirdiği görülür.

Mustafa Kemal, Sofya'ya askeri ataşe olarak 28 Ekim 1913 tarihinde gelmiştir. Sofya'da Fethi Okyar'la birlikte çalışmıştır. Mustafa Kemal'in Sofya'ya geldiği günlerde Bulgar siyasi yaşamı çok haraketliydi. Sobranya (Bulgar Parlamentosu) için yapılan seçimler iktidardaki Radoslovov'ın partisi için başarısız geçmiş ve iktidar parlamentoda sandalye kaybetmiştir. Kabine kurma görevinin (parlamentoda çoğunluğa sahip olmamasına rağmen) yeniden Radoslovov'a verilmesi gibi siyasi olaylar Atatürk'ü derinden etkilemiştir.

Çanakkale ve Atatürk 

1914 yılında başlayan 1. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir Türk savaş kahramanı oldu ve "Çanakkale geçilmez!" sözü burada doğdu. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazı'nı geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Liman Von Sanders yönetiminde Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen, Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferi'ni kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe ve 21 Ağustos'ta II. Anafartalar Zaferi takip etti. Çanakkale Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin verdiği kayıplar üzerinde hem fikir olunamamışsa da, Osmanlı büyük kayıplar vererek saldırıyı püskürtmüştür.

Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı yıllarında
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı yıllarında

Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi. Veliaht Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyahatten sonra hastalandı. Viyana'ya ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'na getirildi. Daha sonra bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.

Kurtuluş Savaşı dönemi (1919 - 1923) 

Bu dönemin genel durumu için: Kurtuluş Savaşı
External Timeline
Grafik zaman çizelgesi bulunmaktadır:
24 Mart 1923 tarihli Time dergisinin kapağı
24 Mart 1923 tarihli Time dergisinin kapağı
21 Şubat 1927 tarihli Time dergisinin kapağı
21 Şubat 1927 tarihli Time dergisinin kapağı

Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Anadolu'yu işgale başlamaları üzerine, Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını" ilan edip Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında toplanan Kongre oncesi, Erzurum'da Osmanli ordusundan istifa etti ve kendisine ilk nufus kaydini ve nufus cuzdani'ni verecek olan Erzurum'un manevi hemşehrisi secilerek Kuva-yi Milliye lideri oldu. 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla ulusal kuvvetlerin tek merkezde toplanması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına, Erzurum Milletvekili olan Mustafa Kemal seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı.

Türk kurtuluş mücadelesi 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgali sırasında Hasan Tahsin tarafından düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Fakat işgalci emperyalist devletlere karşı başarılı bir mücadele için düzenli bir ordu şarttı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye-ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.

Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın önemli aşamaları şunlardır:

Sakarya Zaferi'nden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te İsviçre'nin Lozan kentinde imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Bu anlaşma ile Sevr Antlaşması yürürlükten kalkmış, Türkiye Cumhuriyet'i Lozan Anlatlaşması temelleri üzerine kurulmuştur.

23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmişti. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de hilafet ve saltanat birbirinden ayrıldı, önce saltanat ve daha sonra da hilafet (3 Mart 1924) kaldırıldı. Böylece Osmanlı hanedanının yönetimden bağları koparıldı.Gazi Eylül 1923'te başlattığı kurtuluş mücadelesini siyasi harekete dönüştürdü ve Halk Fırkasını kurdu.( sonradan adı Cumhuriyet Halk Partisi ) 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet (halk egemenliği) idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hükümeti kuruldu.

Cumhurbaşkanlık yılları (1923-1938) 

Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, devlet-hükümet başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927, 1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

Atatürk
Atatürk

Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili talimatlar verdi. Yurt dışına hiçbir resmi ziyaret için çıkmamakla birlikte, Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını ve komutanlarını ağırladı.

15-20 Ekim 1927 arasında Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük Nutuk'unu (Söylev), 29 Ekim 1933 tarihinde de Onuncu Yıl Nutku'nu okudu. Nutuk, hem Kurtuluş Savaşı'nın hesabını veren, bir diğer deyişle ulusal mücadelenin kimlere karşı niçin ve nasıl verildiğini anlatan, hem de mücadelenin Cumhuriyet kurulduktan sonraki safhasında yapılması gerekenler ve yapılacak olanlar konusunda önemli bilgiler içeren değerli ve önemli bir konuşmadır.

Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'te Latife Hanım'la evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü.

2587 sayılı kanunla 24.11.1934 tarihinde Mustafa Kemal'e Atatürk soyadı verilmiştir.

"Yurtta Barış, Dünyada Barış" sözünü söyleyebilecek kadar yüce olan Atatürk, 1930'lu yıllarda eski Yunan başbakanı Venizelos tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiştir. Fakat bu nedense nobel jürisinin dikkatini çekmemiştir...

1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na pay ayırdı. Atatürk, 10 Kasım 1938 saat 9:05'te, yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'ne defnedildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâaşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.

Kişiliği [değiştir]

Atatürk ve Sabiha Gökçen
Atatürk ve Sabiha Gökçen

Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine büyük ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atına ve köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet adamlarını, sanatçıları ve bilim adamlarını davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, modern tarıma geçiş yolunda yürütülen çalışmalara bizzat katılırdı. Fransızca ve Almanca biliyordu.

Özel hayatında büyük bir sadelik içinde yaşayan Atatürk çocukları çok severdi. Zorlu savaş yıllarında bile çocuklarla yakından ilgilenmiş; birçok çocuğun hamiliğini üstlenmiş, birçoğunu da manevi evlat olarak kendine seçmişti. Atatürk'ün manevi evlatları, Afet İnan, Sabiha Gökçen, Ülkü Adatepe, Nebile Hanım, Rukiye Erkin, Zehra Aylin, Mustafa, Abdurrahim Tuncak, İhsan'dır. İzmir zaferinde Yunan bayrağını yerden alması bilinen bir olaydır.

Soyadı kanunu ile birlikte ve TBMM tarafından çıkarılan 24 Kasım 1934 tarihli ve 2587 sayılı kanun[3] ile ile kendisine "Türklerin Atası" anlamına gelen Atatürk ismi verilmiştir (24 Kasım 1934).

İnkılapları 

Atatürk İnkılapları


Siyasal inkılaplar

Saltanatın Kaldırılması
Cumhuriyetin İlanı
Halifeliğin Kaldırılması

Toplumsal inkılaplar

Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı
Şapka Kanunu
Tekke, Zâviye ve Türbelerin Kapatılması
Soyadı Kanunu
Lâkap ve Unvanların Kaldırılması
Uluslararası Ölçülerin Kabulü

Eğitim ve kültür alanındaki inkılaplar

Öğretimin Birleştirilmesi
Harf Devrimi
Köy Enstitüleri
Türk Dil ve Türk Tarih Kurumlarının Kurulması
Üniversite Öğreniminin Düzenlenmesi
Güzel Sanatlarda Yenilikler

Ekonomik inkılaplar

Aşarın Kaldırılması
Çiftçinin Özendirilmesi
Toprak Reformu
Örnek Çiftliklerin Kurulması
Sanayi Teşvik Kanunu
I. ve II. Kalkınma Planları

Hukuki inkılaplar

Mecellenin Kaldırılması
Medeni Kanun

Atatürk, kendi deyişiyle Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmak" amacıyla bir dizi inkılap yapımında öncü rol oynadı. Bu değişiklikler köklü oluşları ve eski sistemi düzenlemektense yerine yenisini getirmeleri nedeniyle reform değil, inkılap olarak bizzat kendisi tarafından adlandırılmışlar ve genelde Atatürk İnkılapları olarak anılmışlardır. Her ne kadar devrimleri olarakda anılsa da devrim kavramı ihtilal kavramının eş anlamlısı olduğundan ve kanla gerçekleşeği için Atatürk ihtilal gibi negatif bir kavram yerine değişim anlamına inkılap kavramını seçmiştir. Bu yapılanlar beş ana başlık altında toplanabilir:

Siyasal alandaki inkılaplar

Cumhuriyetin İlanı, milletin yönetilme şeklinin belirlenmiş olduğu, Atatürk'ün siyasi devrimlerinden bir tanesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 25 Ekim 1923'te ortaya çıkan kabine bunalımı sonucunda, bu yönetim şeklinin kusurları daha net ortaya çıkmış ve 29 Ekim'de Anayasanın ilgili maddeleri değiştirilerek, ülkenin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlenmiştir.

Saltanatın Kaldırılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 1 Kasım 1922'de çıkarılan bir yasa ile Osmanlı Hanedanının Türk toplumu üzerindeki otoritesinin yıkılması ve monarşinin kaldırılmasıdır. Bu Türk toplumunun demokratikleşmesi yolundaki önemli dönemeçlerden biridir. Atatürk Devrimleri arasında ilk uygulamaya konulanıdır.

Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924), son olarak Osmanlı Hanedanı elinde bulunan halifelik sıfatının, Türkiye Cumhuriyeti tarafından kaldırılması olayıdır. Devletin laikleştirilmesi yolunda yapılmış siyasi bir devrimdir.

Atatürk Latin alfabesini tanıtıyor, Sivas, 20 Eylül 1928.
Atatürk Latin alfabesini tanıtıyor, Sivas, 20 Eylül 1928.

Toplumsal alandaki inkılaplar 

Hukuk alanındaki inkılaplar [değiştir]

Eğitim ve kültür alanındaki devrimler [değiştir]

Eserleri 

  • Tâbiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih
  • Takımın Muharebe Talimi (Almanca'dan çeviri - 1908)
  • Cumalı Ordugâhı - Süvari: Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevraları (1909)
  • Tâbiye ve Tatbikat Seyahati (1911)
  • Bölüğün Muharebe Talimi (Almanca'dan çeviri - 1912)
  • Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918)
  • Nutuk (1927)
  • Vatandaş İçin Medeni Bilgiler (1930)
  • Geometri (1937)

Atatürk'ün ayrıca, 1915-1918 yılları arasında Anafartalar, Doğu Cephesi ve Karlsbad'daki hatıralarını yazdığı günlükleri de bulunmaktadır. Bunlardan Anafartalar Muharebatı'na Ait Tarihçe, Türk Tarih Kurumu tarafından kitap olarak basılmıştır. Bununla birlikte 1908-1938 yılları arasında Mustafa Kemal'in imza attığı, yazdığı, söylediği,kişisel notları dahil her şeyin toplandığı Atatürk'ün Bütün Eserleri adlı bir ansiklopedi de Kaynak Yayınları tarafından hazırlanmaktadır.

Fotoğraflar 

SAAT  
   
Bugün 2 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol